Line Webtoon Translate Beta

I bought this dress and bonnet because they told me that they belonged to a governess. → Bir dadıya ait olduğunu söyledikleri için bu elbiseyi ve boneyi aldım.

I do, but wasting my coin on fancy clothes won’t turn me into a rich girl.→ Yoruldum ama paramı süslü kıyafetlere harcamak beni zengin bir kıza çevirmeyecek.

Aren’t you tired of being poor?→ Çulsuz olmaktan yorulmadın mı?

I belong elsewhere! And you too! → Ben başka bir yere aidim! Sen de öyle!

Reading so many novels has made you think you belong elsewhere. → Bu kadar çok roman okuman senin farklı bir yere aitmişsin gibi düşünmene sebep oluyor.

Using “much obliged” and “splendid” and all those fancy words.→ "Müteşekkirim", "fevkalade" ve bütün o süslü kelimeleri kullanmak...

Well, sometimes you speak like you don’t live in the cheapest room of the cheapest boarding house in the city. → Yani, bazen şehrin en ucuz pansiyonundaki en ucuz odada kalmıyormuş gibi konuşuyorsun.

Can you believe that he took me for a lady?→ Bana bir leydi muammelesi yaptığına inanabiliyor musun?

At first I thought he was mocking me. → Başta benimle alay ettiğini düşündüm.

Although... he was nice as pie.→ Yine de... Oldukça hoş biriydi.

Men are chaos on two legs, and my cash will come from a job, not from the whims of some guy.→ Erkekler iki bacaklı karmaşadırlar. Ben paramı kendim kazanacağım. Rastgele bir erkeğin geçici arzularından değil.

You always say that you want to earn your bacon by yourself.→ Sen her zaman paranı kendin kazanmak istediğini söylersin.

That pretty prince charmed you with his deep pockets, Adara? → O tatlı prens seni ağzına kadar dolu cüzdanıyla etkiledi mi yoksa, Adara?

I don’t have the faintest idea.→ En ufak bir fikrim yok.

My, my, who was the dandy, girl?→ Vay vay, o züppe de kimdi öyle?

Goodbye, miss.→ İyi günler dilerim, bayan.

Of course! I’m glad she found you. → Tabii ki! Sizi bulduğu için çok sevindim.

I’m much obliged for your kindness, sir, but I should go.→ Nezaketiniz için minnettarım, bayım. Ama şimdi gitmeliyim.

Oh, that’s my... hm... my maid! → Ah bu... hmm... benim hizmetçim!

Hey!→ Hey!