Line Webtoon Translate Beta

I promised you I’d find a father for you, but it turns out that true gentlemen are scarce. → Sana bir baba bulacağıma söz vermiştim ama gerçek beyefendiler nadir çıkıyor.

Adara, we have no money. → Adara, hiç paramız yok.

No! Mother, no! We don’t need him, we have each other!→ Hayır! Anne, hayır! Ona ihtiyacımız yok, birbirimize yeteriz!

Don’t worry, Mister Agrio has stepped forward and has been so kind as to ask me to marry him. We’ll move in with him as soon as possible.→ Merak etme, Bay Agrio elini uzattı ve benimle evlenmek istediğini söyledi. En kısa zamanda onun evine taşınacağız.

And what are we going to do?!→ Peki şimdi ne yapacağız?!

He hasn’t left anything for us, and his house now belongs to the bank.→ Bize hiçbir şey bırakmamış ve ev artık bankaya aitmiş.

I know, my dearest, but I learned this morning that your late grandpapa had many debts. → Biliyorum tatlım, ama bu sabah büyükbabanın birçok borcu olduğunu öğrendim.

I’ve almost finished packing!→ Neredeyse her şeyi toplamıştım bile!

Mother, we’re supposed to move back to grandfather’s house! → Anne, büyükbabanın evine geri taşınmamız gerekiyordu!

Is he here? You said you wouldn’t see him again! → O burada mı?! Onu bir daha görmeyeceğini söylemiştin!

Come to the parlor, he has brought an adorable sewing kit for you.→ Salona gel, sana çok sevimli bir dikiş seti getirdi.

Look what Mister Agrio ordered for me! Isn’t it exquisite? → Bay Agrio’nun bana aldığına bak! Harika değil mi?

Adara, look! → Adara, bak!

Adara! → Adara!

Wow, the nerve of that woman. → Vay be… Kadındaki yüzsüzlüğe bak.

I saw her a couple of years ago, and she said that we should forgive each other.→ Onu birkaç yıl önce görmüştüm, bana birbirimizi affetmemiz gerektiğini söyledi.

It’s alright. I didn’t expect her to ask. → Sorun değil. Sormasını beklemiyordum.

She probably doesn't know I'm still in contact with you. → Hâlâ seninle iletişimde olduğumu bilmiyordur muhtemelen.

No, she didn’t... We basically greeted each other and left. → Hayır, sormadı… Temel bir selamlaşmadan sonra ayrıldık.

Did she… ask about me? → Benim hakkımda bir şey sordu mu?