Line Webtoon Translate Beta

To be honest, I’m not a good dancer.→ Dürüst olmak gerekirse, iyi bir dansçı değilim.

I don’t remember the last time I danced. → En son ne zaman dans ettiğimi hatırlamıyorum.

An occasion for you and Óliver to have a good time away from work.→ Sen ve Oliver'ın işten uzak iyi zaman geçirmesi için bir fırsat

Don’t you feel like going to a lovely ball, Fiorina? → Sevimli bir baloya gitmek istemiyor musun, Fiorina?

This is so nice! → Bu çok hoş

Ah, the gardener is playing a flute!→ Ah, Bahçıvan flüt çalıyor!

Where is that music coming from?→ Bu müzik nereden geliyor?

Chapter 42 >>> One, two, three <<<→ BÖLÜM 42 BİR, İKİ , ÜÇ

“Dear Mister Galcerán, Mister Manrique, Miss Alvar and Mrs. Linnea, I hope this letter finds you in good health and as content as possible. I had the greatest time visiting your beautiful house with my father, and I’d like you to know that I believe we are destined to be friends. I’ve been told that sometimes I’m too blunt, but know that I speak from my heart when I say that I eagerly anticipate our next meeting. I will be in contact. Yours truly, Liliana” → "Sevgili Bay Galcerán, Bay Manrique, Bayan Alvar ve Bayan Linnea, Umarım bu mektup sizi sağlıkta ve mümkün olduğunca mutlulukta bulur. Babamla birlikte güzel evinizi ziyaret ederken harika vakit geçirdim, ve şunu bilmenizi isterim ki sanırım kaderimizde arkadaş olmak var. Bana bazen çok açık sözlü olduğum söylendi, ancak bir sonraki görüşmemizi sabırsızlıkla beklediğimi söylediğimde gönülden konuştuğumu bilin. İletişim halinde olacağım. Saygılarımla, Liliana"

Haha! → Haha!

Well, I’ve read enough for today! I’ll see you later!→ Aslında, bugün yeteri kadar okudum, sonra görüşürüz!

Restraint and discretion are little-valued nowadays!→ Bugünlerde itidal ve sağduyuya pek önem verilmiyor!

That’s good, that’s good! → Bu iyi, bu iyi!

But I’m not sure if I’m ready to let them out yet.→ Ama onları söylemeye hazır mıyım bilmiyorum

Now I have two.→ Şimdi iki tane var.

Well, I had one before I met you. → Aslında, senle tanışmadan önce bir tane vardı

But it’s alright, I have a secret too.→ Ama sorun değil, bir sırrım daha var

If you say so. → Eğer öyle diyorsan.

I don’t have anything to hide, Mister Manrique.→ Saklayacak bir şeyim yok, Mister Manrique.

Why do you say that I’m secretive? → Neden ketum olduğumu söylüyorsun?