Line Webtoon Translate Beta

I thought you wouldn’t be interested because my books don’t have any pictures, cousin.→ Kitaplarımda resim olmadığı için ilgini çekmeyeceğini düşünmüştüm kuzen.

I was unaware that he wanted to be a writer, did you know? Can you believe that he was embarrassed to show me his novels?→ Yazar olmak istediğini bilmiyordum, sen biliyor muydun? Romanlarını bana göstermekten utandığına inanabiliyor musun?

I am honored to have been able to read such great literary works.→ Böylesine büyük edebi eserleri okuma onuruna sahip oldum.

Also, Bertrán has told me that he greatly values your opinion concerning my aunt’s and his manuscripts.→ Ayrıca, Bertrán bana teyzemin ve kendi yazdığı metinlerle ilgili görüşlerinizi çok önemsediğini söyledi.

That’s right, you always believed in my abilities. Even when I didn’t.→ Doğru, yeteneklerime siz inanıyordunuz, ben bile inanmazken.

For example, you encouraged Fio to value her art and call herself an artist.→ Örneğin Fio’yu sanatını önemsemesi ve kendine sanatçı demesi konusunda cesaretlendirdiniz.

He reminded me that you had done a lot for us. → Bize çok şey yaptığınızı hatırlattı.

We thought you had gone away. He’s been trying to find out where you were for weeks, all in vain. → Siz gittiğinizi sanıyorduk. Haftalardır nereye gittiğinizi öğrenmeye çalışıyor ama nafile.

Bertrán explained everything to me, and made me see that I treated you too harshly. → Bertrán bana her şeyi açıkladı ve size çok sert davrandığımı fark etmemi sağladı.

And as for you... I have come to understand your reasons for acting as you did. → Ve size gelince… Davranışlarınızın arkasındaki nedenleri artık anlayabiliyorum.

My opinion of her has been and always will be the highest. → Onun hakkındaki düşüncem her zaman en yüksek seviyede oldu ve hep öyle kalacak.

Please, don’t let the behavior of the people around Fiorina undermine your opinion of her.→ Lütfen Fiorina’nın çevresindeki insanların davranışlarının onun hakkındaki düşüncenizi etkilemesine izin vermeyin.

I never meant to harm anybody, ever. And neither did Mrs. Lope, actually. → Asla kimseye zarar vermek istemedim. Aslında Bayan Lope da öyle.

I must protect my family and friends.→ Ailemi ve arkadaşlarımı korumalıyım.

I’ll be the head of the Galcerán house one day, and I should have better judgment about who’s allowed into my house. → Bir gün Galcerán evinin başına ben geçeceğim ve eve kimlerin gireceği konusunda daha iyi bir yargıya sahip olmam gerek.

At first, I felt terrible for trusting you so blindly. → İlk başta, size körü körüne güvendiğim için kendimi çok kötü hissettim.

I understand.→ Anlıyorum.

I won’t lie to you: for a couple of days you were persona non grata in my house. → Size yalan söylemeyeceğim, birkaç gün boyunca bu evde istenmeyen kişiydiniz.

Mrs. Linnea, I mean Miss Linnea, I’m glad you’re here. → Bayan Linnea, yani Bayan değil, Miss Linnea… Burada olmanıza sevindim.

I just wanted to tell you that I am very sorry for everything. I know I did many things wrong, and I betrayed your trust.→ Sadece her şey için çok üzgün olduğumu söylemek istedim. Birçok şeyi yanlış yaptım ve güveninizi kırdım.