Line Webtoon Translate Beta

I-I mean…! → Ş-Şey yani…!

I always thought strawberry, maybe peach— → Her zaman çilek gibi… belki şeftali gibi olduğunu düşünmüştüm—

What do you mean?→ Ne demek istiyorsun?

I didn’t expect you’d taste like bacon though.→ Ama tadının pastırma gibi olacağını da beklemiyordum.

It’s alright, it’s alright. → Sorun değil, sorun değil.

I shouldn’t have done that! Please, forgive me, I don’t know what got into me.→ Bunu yapmamalıydım! Lütfen affet beni, bana ne oldu bilmiyorum.

S-Sorry, that wasn’t a little thing! → Ü-Üzgünüm, bu küçük bir şey değildi!

Surpriiiise...→ Sürpriiiiz…

Like this.→ Mesela bu.

chuick!→ muck!

Like what? → Mesela ne gibi?

I’ve started my day by enjoying a fantastic breakfast, and now I’m going to pursue the little good things in life. → Güne harika bir kahvaltıyla başladım, şimdi hayatın küçük güzel şeylerinin peşinden gideceğim.

Count on me!→ Bana güven!

Yes, please. It’s time for us to grow up and believe that nobody can tell us what we should or shouldn’t do. → Evet, lütfen. Artık büyüme zamanı ve kimsenin bize ne yapmamız ya da yapmamamız gerektiğini söyleyemeyeceğine inanmalıyız.

I’ll help you if you help me.→ Sen bana yardım edersen ben de sana yardım ederim.

I know what you mean. We should be more assertive and fight for what matters to us. → Ne demek istediğini anlıyorum. Daha kararlı olmalı ve bizim için önemli olan şeyler için savaşmalıyız.

Marrying a person I no longer love, for example.→ Mesela artık sevmediğim biriyle evlenmek.

I’ve been blindly following the rules for so long. And if I don’t set boundaries, I’ll end up doing things that I really don’t want. → Uzun zamandır körü körüne kurallara uyuyorum. Ve sınırlar koymazsam, gerçekten istemediğim şeyleri yapmak zorunda kalacağım.

I’m determined to change. → Değişmeye kararlıyım.

It would’ve been a terrible mistake to marry him. → Onunla evlenmek korkunç bir hata olurdu.