Line Webtoon Translate Beta

That’s easy. → Bu kolay bir soru.

What do you do when you suddenly remember that life is painfully unfair?→ Hayatın acı verici derecede adaletsiz olduğunu hatırlayınca ne yaparsın?

Wait, what’s the matter?→ Bekle, sorun ne?

Whenever you want, but— → Ne zaman istersen, ama-

Can we go home, please?→ Eve gidebilir miyiz, lütfen?

Leave some cakes for the rest of us, would you?→ Bize de biraz pasta bırak, olur mu?

You sold me to Miss Lucanor so you can stuff yourself at the buffet. → Büfede tıkınmak için beni Bayan Lucanor'a postaladın.

A-ha! → A-ha!

Moneyed people won’t tell me what I can do! → Zengin insanlar bana ne yapacağımı söyleyemez!

I’ll dance all the romantic waltzes! → Tüm romantik valslerde dans edeceğim!

I’ll eat and drink what I want! → Ne istersem onu yiyip içeceğim!

glub! → gluk!

We’re not allowed to enjoy the good things, huh?→ Güzel şeylerden keyif alma hakkımız yok mu, ha?

Life is horrible! → Hayat berbat!

These people are horrible! → Bu insanlar berbat!

Holy cow, this party is horrible! → Aman Tanrım, bu parti berbat!

Pleased to meet you. → Tanıştığımıza memnun oldum.

And now, excuse me, but I’m going to check on a dog called Prince. → Ve şimdi, lütfen bağışlayın ama gidip 'Prince' adındaki köpeği kontrol etmeye gidiyorum.

Let’s face it: pretty dresses, delicacies, and romantic waltzes are not for us. → Gerçekçi olalım: şık elbiseler, tatlılar, ve romantik valsler bizim için değil.

Take my advice if you want a comfortable life as a companion: be invisible, be quiet, and let them see you know your place. And save all your wages for when you are old. → Eğer refakatçi olarak rahat bir hayat yaşamayı diliyorsanız size tavsiyem şu: görünmez olun, sessiz olun ve haddinizi bildiğinizi belli edin. Maaşlarınızı da emeklilik döneminiz için biriktirin.